50. Ulusal Mimarlık Öğrencileri Buluşması; bu kez Gaziantep'te, 3-8 Şubat tarihleri arasında düzenlenecek.
“Sevgili tasarım tutkunu,
Bugüne kadar tasarımını parça parça işledin, peki şimdi kendi parçalarını bizimle Gaziantep’te UMÖB 24.5 da keşfetmeye hazır mısın?
Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerden gelen tüm tasarım öğrencilerini Türkiye’nin en büyük mimarlık ve tasarım etkinliğine bekliyoruz.
Tarihin, kültürün, coğrafyanın mozaği olan şehrimizde hem değerli konuşmacılarla bir araya geleceğiz hemde tasarıma doyacağız.
‘Mozaik’ temamız üzerinden oluşan atölyelerimizde hem şehri keşfedeceğiz hem kendimizi.
Eğer bu yolculukta bizimle atölye yürütücüsü olmak için yürütücü ekibine, tüm anıları kayıt altına almak için depo bellek ekibine, yada katılımcı olarak başvurabilirsin.
Tüm başvuru aşamasına sayfamızdan ulaşabilirsin.
Peki sen yolculukta bizimle beraber olmak ister misin?”
Başvuru formuna @umob1993 hesabından ulaşabilirsiniz.
Tema: Mozaik
İnsan nedir? Neyden oluşur? Hayatımız nasıl ilerler? Parçadan mı bütüne ulaşırız, yoksa bir bütünün bilmediğimiz bir parçası mıyız?
Mozaik, aslında bir bütün olmanın hikayesidir. Farklı parçaların, birbirine benzemezlikleriyle bir araya gelip anlam bulduğu bir uyumdur. Her parça, tek başına basit bir taşken, yan yana geldiğinde bir hikaye anlatmaya başlar. Mozaik, çeşitliliğin bir çatışma değil, bir tamamlayıcılık olduğunu hatırlatır. Her renk, her doku, kendi yerini bulduğunda, ortaya hem bireysel güzellikleri hem de kolektif ahengi yansıtan bir tablo çıkar. Bu soyut dünyada, her bir parça, bütünü oluşturan bir anlamdır; farklılıkların bir araya gelerek oluşturduğu birliktir.
Gaziantep, farklı kültürlerin, farklı zamanların ve farklı insanların, bir arada yaşamanın, birbirlerini tamamlamanın ve uyum içinde olmanın değerini simgeleyen bir şehirdir. Mutfağından bakırına, kumaşından halısına, tarımından sanayisine bir birikim şehridir. Bu şehri bir bütün olarak anlamak, her bir parçanın yerli yerine oturmasıyla mümkündür. Her sokak, her taş, her mimari, her insan bir parça, bir renk, bir desen aslında. Şehir, sadece geçmişiyle değil, her gün yeniden dokunan yaşamların izleriyle de şekil alır. İşte bu yüzden, Gaziantep’in kalbi bir mozaikten başka bir şey değildir.